STRES İLE BAŞ ETMEK
Stres ile nasıl başa çıkacağımıza yazının ilerleyen bölümlerinde değineceğim. Öncesinde baş edeceğimiz ve hepimizin maruz kaldığı günümüzün tehdit unsurunu doğru şekilde tanıyor muyuz ona bakalım. Onu tanıyınca bize olanları da daha kolay anlamlandıracağız ve çözüme daha kolay ulaşabileceğiz. Neler bizi strese sokuyor, stres bize ne yapıyor ve stres nedir?
Stres, canlı varlığın dengesini bozan ve baş etme yeteneğini zorlayan ya da aşan uyarıcı olaylara verdiği bir tepkidir. Her stres durumunda bu tepkileri açığa çıkaran bir uyaran ya da uyaran kombinasyonu vardır. Stres yükleyici uyaran, canlı varlıktan bir çeşit uyumsal tepki yapması için talepte bulunan uyarıcı olaydır. Canlıdan gelen stres tepkileri ise fizyolojik, davranışsal, duygusal ve bilişsel alanlardaki çeşitli tepkilerin bir bileşimidir.
YENİ YILA HAZIRLANDIN MI?
Yeni yıla yeni bir enerjiyle ve yaratıcı güce sahip olarak başlamak istersen seni ufak bir yolculuğa, biraz analize ve hedefe giden yolun adımlarını öğrenmeye davet ediyorum.
Şimdi bu yazının resmini çek, ya da bitince çekersin. Çünkü birkaç ay işine yarayacak ve takip edeceksin. Başlarken heyecanla karşıladığımız koca bir yıl daha geride kalırken, 2019 a girdiğimiz bu günlerde nasıl da hızlı geçti zaman diye anlamaya çalıştın mı sen de?
Peki, geçtiğimiz yıl yeni yıla girerken tuttuğun dileklerinin ne kadarı gerçekleşti? Yarısını yapabildiysen şanslı azınlıktan olduğunu söyleyebilirim. Bunlara ulaşırken uğraş verdiğini hatırla…
Farkında mısın, yürekten istediklerin gerçekleşti.
Peki, tekrar eden memnuniyetsizliklerin neler? Değiştirmek isteyip de değiştiremediklerin?
Şimdi adım adım ilerleyelim.
BİLİNÇALTIN HAMİLE KALMANA NE DİYOR?
Hamilelik sürecinde anne adayının psikolojisi, huzuru, kendisini rahat hissetmesinin önemini hepimiz biliriz.
Çocuk dünyaya getirmek isteyen çiftlerde annenin ruh halinin gebe kalmaya olan etkilerini ne kadar
biliyor veya ne kadar düşünüyoruz?
Bu yazımda işte buna değinmek istedim. Çünkü bunu arzulayan kadın danışanlarımla olan deneyimlerimden dolayı bu yazıyı yazma ihtiyacı duyuyorum.
Hamile kalmak isteyen kadınlarda gebe kalmaya dair veya gebelik sonrası sürece dair bir takım korkular, kaygılar taşıyan kadınlarda derin zihindeki programlar kadının gebe kalmasını önleyici sonuçlara neden olabiliyor.
Peki nedir bu programlar?
SAĞLIK PSİKOLOJİSİ VE STRES
Sanki kimilerine hayat daha iyi davranıyor gibidir. Sağlıklı, canlı, neşeli meşgul ve yaşlıdırlar. Çoğumuz sağlıklı ve uzun ömür süren insanlara imreniriz. Sağlıklı olmak ve bunu korumak gerçekten vücudumuza iyi bakmakla ilgili ya da bedensel bir durum mudur?
Bütün dünyada en uzun yaşayan insanların bulunduğu yer, Doğu Çin Denizi'ndeki Okinawa adasıdır. Bu adada 100 yaşın üzerindeki insanların nüfustaki oranları her 1000.000 kişide % 34.7 dir ve bu bütün dünya ülkeleri içindeki en yüksek orandır (Örn. ABD'de bu oran % 10 dur.). Okinawalıların yaşam koşulları incelendiğinde beslenme ve yürüme alışkanlıklarının dışında farklı özelliklerinin de bulunduğu ortaya konulmuştur. Peki bu farklar nelerdir?
Burada yaşayan insanlar
KUANTUM KÖK İNANÇ TESBİTİ
Bugüne kadar hangi deneyimlerinizi hangi 'kök inanç'ınızın oluşturduğunu hiç düşündünüz mü? Engellendiğinizi hissettiğiniz her durumu bu açıdan incelemek, altta yatan derin zihindeki inanç kaydına bakmak ve kök inancı yani kök inanç tespit yoluna başvurmak gerekliliği günümüzde bireysel gelişim alanında farkında olunan bir gerçektir. Kök inancın tesbit ve değiştirilmesi çalışmaları, bilinçaltı temizliği ya da bilinçaltı temizleme yöntemleri için öncesinde atılması gerekli ilk adım uygulamadır.
DEĞİŞİM ve KENDİNİ BİLMEK NE DEMEKTİR?
Düşünce gücünün doğru kullanımında neler elde edilebileceğini sanırım artık herkes biliyor.. Düşünce gücü ile harikalar yaratmanın mümkün olduğunu da bugün artık herkes biliyor. Tabii buradaki "herkes" sözü Türkiye'de araştıran, soru soran, bildikleriyle yetinmeyen çok küçük sayıyabilecek bir "okur" kitlesi için, yani sizler için söylenmiş bir sözdür... Evet... Herkes biliyor... Fakat nasıl ki sigaranın zararlarının bilinmesi sigarayı bırakmak için çoğu kez yeterli olamıyorsa, bunun da bilinmesi düşünce gücümüzden etkin bir şekilde yararlanabilmeye yetmiyor... "Seviniz, seviliniz, bir olunuz..." demekle insanların sevgiyi yaşayamadıkları gibi.. Yani sadece bilmek yeterli olmuyor. Bilmek ayrı bir şey yapabilmek apayrı bir şey. Peki bildiklerimizi nasıl yapabilir hale getirebiliriz?
İÇ ÖZGÜRLÜK KRISHNAMURTI, GERÇEK YAŞAM
"insanlar hızla akan yaşam nehrinin yanında kendilerine küçük bir havuz kazarlar, işte o havuzda kokuşur, o havuzda ölüp giderler." İşte böyle diyordu, 1900'lü yılların başında Krishnamurti. Krishnamurti, bu yüzyılın başlarında dünyamızda yeni yeni ortaya çıkmakta olan özgürlük anlayışının ilk kıvılcımlarını çakan, büyük bilgelerden biridir. Özellikle Batı dünyası da son yıllarda onun değerini çok daha iyi anlamaya başlamıştır. İlk kitabını henüz daha 15 yaşındayken yazan Krishnamurti'nin insanın değişim zorunluluğu ve iç özgürlük hakkındaki düşüncelerinden kısa bir bölüm aktardıktan sonra asıl konumuza geçmek işitiyorum.
Krishnamurti diyor ki:
HAYAL KURMA MI? HAYAL GÜCÜ GELİŞTİRME Mİ?
Çoğumuzun büyüdükçe(!) kullanmamayı seçerek atıl hale getirdiği yeteneğimiz 'hayal kurmak' üzerine bir yazı bu.. Toplumsal olarak da 'çok fazla hayal kurma' , 'sürekli hayal kurma', 'hayal alemindesin sen' ve 'hayal dünyasında yaşama' gibi hayal gücümüzü küçümseyen yargılar nedeniyle olsa gerek ki, geri planda kalmış, bu yüzden üzerine pek konuşulmamış, düşünülmemiş ve yazılar yazılmamıştır. Hayal gücü beynimizin sağ lobunun işlevlerinden olup doğuştan getirdiğimiz doğal olarakta çocukken sıkça kullandığımız yetimizdir. Bununla birlikte hayal kurmak üzerine ailenin ve toplumun olumsuz telkinleri ve sonra da eğitim sisteminin yapısı gereği arka plana attırılarak atıl hale getirilir ve zamanla körelir.
KURDUĞUM HAYALİN NERESİNDEYİM?
Dilimizde hayal kurmak tasavvur etmek anlamına geliyor. Diğer bir deyişle, zihinde canlandırma yapmak anlamında. İngilizce'de ise Dream; rüya, hayal, düş, ideal, rüya görmek ve amaç anlamına geliyor. İngilizler bu kelimeye yükledikleri anlamda hayal ile rüya ve amaç bağlantısını çok doğru kurmuş görünüyorlar. Her ikisi de zihnin içinde ve zihin her ikisinin de farkını bilmiyor. Yani zihne yerleştirdiğimiz hayali resim ile gözlerimiz açıkkenki dış dünyada gördüklerimizin farkını bilinçaltı ayırt edemiyor! Bugüne kadar bunu farkında olmadan aleyhimize kullandık.
ALTI ADIMDA ZİHİNSEL CANLANDIRMA
BAŞARIDA ADANMIŞLIĞIN ROLÜ
Başarılı insanların hayatına baktığımızda mutlaka amaç belirlemiş olduklarını ardından o amaç uğruna emek verdiklerini görüyoruz. Buradaki 'emek verme'nin 'çaba harcamak'tan farklı bir durum olduğuna özellikle dikkatinizi çekerim. Bununla birlikte bu yazımda amaç belirlemenin ve emek vermenin önemine değinirken, neden çaba harcamak olmadığına bir sonraki yazımda yer vereceğim, çünkü bu başlı başına bir makale konusu. NLP'de ''Hayatta bir insan birşeyi başarmışsa onu başka biri de başarabilir'' ilkesi önemli kaldıraç noktalarından birini oluşturur. Kendi gücümüzü bize hatırlatan ilham verici bu ilkeden beslenerek; bu yazımda ''yüreklerinden taşan arzulardan beslenen amaçlar için'' emek veren birçok tanınmış kişinin öykülerine de yer vererek hatırlatıcı olacağını umuyorum.
Amaçlarınızı belirlerken buna zaman ayırın. Ve mutlaka bir kalem kağıt alarak bunları yazıya dökün. ''Yazıda sihir vardır'' fenomenine inanın! Evet bunu yaptınız mı? Amaçlarımızı ya da amacımızı belirledikten sonra buna yürekten inanmamız gerekiyor.Bu amaca ulaşacağımıza dair içimizde şüphe var mı? bu da ikinci olarak durup bakmamız gereken hassas nokta.. Eğer şüphe varsa size cesaret verecek insanlardan destek alın, olmaz diyen insanlara kulağınızı kapatın, korku yüklü telkinlerin enerjinizi aşağıya çekmesine izin vermeyin, kendi kendinize olumlu telkin yapın ya da bunu başarmış insanları örnek alın.
BİLİNÇALTI SÖZÜNÜZÜ DİNLER VE SÖZÜNÜZ, TELKİNLERİNİZDİR.
KAHRAMANLIK FİLMLERİNİ SEVERİZ
EN MUTLU HAYAT
Yaşamınızda ne olsaydı çok mutlu olurdunuz?
Çoğu kez mutsuzluğumuzu farkında oluyoruz da, neden mutsuz olduğumuzu kendimize pek sormuyoruz. Ya da yakınıyoruz ama yakınmanın dışına çıkıp, çözüm üretecek bakış açılarıyla bakmayı düşünmüyoruz. Ne istediğimizi ne kadar biliyoruz? Mutluluğa giden yol herkes için farklı farklı tanımlanabiliyor. Çünkü her birimizin değerleri farklı, hayattan beklentilerimiz de farklı.
Dönüşüm için en keyifli deneyim, en iyi koçluk sürecidir. ‘Kendime en uygun yaşam koçunu arıyorum’ diyorsanız, yaşamınızda bir dönüm noktasında bulunuyorsunuz demektir.
BİR SLOGAN, ‘KENDİNİ BUL’