STRES İLE BAŞ ETMEK
Stres ile nasıl başa çıkacağımıza yazının ilerleyen bölümlerinde değineceğim. Öncesinde baş edeceğimiz ve hepimizin maruz kaldığı günümüzün tehdit unsurunu doğru şekilde tanıyor muyuz ona bakalım. Onu tanıyınca bize olanları da daha kolay anlamlandıracağız ve çözüme daha kolay ulaşabileceğiz. Neler bizi strese sokuyor, stres bize ne yapıyor ve stres nedir?
Stres, canlı varlığın dengesini bozan ve baş etme yeteneğini zorlayan ya da aşan uyarıcı olaylara verdiği bir tepkidir. Her stres durumunda bu tepkileri açığa çıkaran bir uyaran ya da uyaran kombinasyonu vardır. Stres yükleyici uyaran, canlı varlıktan bir çeşit uyumsal tepki yapması için talepte bulunan uyarıcı olaydır. Canlıdan gelen stres tepkileri ise fizyolojik, davranışsal, duygusal ve bilişsel alanlardaki çeşitli tepkilerin bir bileşimidir.
Stresten günümüzde çoğunlukla olumsuz olarak bahsedilir. Aslında stres esnasında verilen tepkiler, canlının varlığını sürdürmesi amacına yöneliktir. Belirli düzeyde stres, organizmanın canlılığını sürdürmesi için gerekli bir koşuldur. Aksi halde insan hiçbir şey için çaba göstermez veya gerekli enerjiyi bulamazdı.
O halde stresin zararlı yönleri nasıl ortaya çıkmaktadır? Akut stres durumu işte bu gerekli olan ve insanı hayatta tutmakla ilgili tanımı içeriyor; ve kısa süreli stres uyaranının varlığında ortaya çıkıyor. Günümüzde stresi zararlı olarak tanımlamamıza neden olan Kronik stres ise, uyaran karşısında iç ve dış kaynakların yetersiz bulunduğu ve baş edilmesi güç olarak algılanan talepler karşısında uzun zamanlı devam eden nispeten kalıcı bir durumdur.
Fizyolojik olarak yaşanan bedensel değişimler, stres yaratan durum ne kadar uzun sürerse ve ne kadar yoğun yaşanırsa kişiye o kadar zarar vermektedir.
Stres Faktörleri Nelerdir?
* Deprem, su baskını gibi doğal afetler ya da saldırılar ve kazalar gibi insan kaynaklı felaketler en belirgin stres yaratıcı durumlardır.
* Ayrıca gündelik olaylar da stres tepkilerine yol açar (Örn. Taşınmak, okul değiştirmek, bir sınava girmek sınava hazırlanmak, bazen cüzdan kaybetmek, bir randevuya geç kalmak gibi gündelik zorluklar)
* Herhangi bir durumda baskıya maruz kalmak, engellenmek veya çatışma yaşamak
* Bazen mevcut durumda bireyin çatışan ihtiyaç ve arzuları
* Bilinçli ya da bilinç dışı olabilen çözümlenmemiş çatışmalar ya da içsel süreçler nedeniyle
* Pek çok durumda da, çoğu insan normal yaşam stresine eklenen rasyonel olmayan ve aslında kendine zarar veren düşüncelere/ inançlara sahiptir. (Örn. Yaptıklarımdan dolayı herkesin beni sevmesi ya da takdir etmesi gerekir, Yaptığım her şeyde mükemmel ya da başarılı omalıyım, Eğer her şey benim istediğim/düşündüğüm gibi yürümezse bir felaket olur, gibi. Bu tür düşüncelere sahip olanlar, aslında gerçek durumdan çok bu inançları yüzünden daha çok stres yaşamaktadırlar.
* Bazı olumlu olaylar da stres yaratmaktadır. Çünkü stres organizmanın iç dengesini bozan yeni ya da değişik bir durum karşısında da ortaya çıkar. (Örn. evlenmek, kendi düğününüz, hatta bir okulu kazanmış olmak, çocuk sahibi olmak vb.)
Kısaca önemli olan, durumun yeni ve uyum sağlamayı gerektiren unsurlar içermesi ve baskı yaratmasıdır.
Akut stres durumunda canlı, kaç ya da savaş tepkilerinden birine yönelir. Bu esnada vücutta pek çok fizyolojik değişiklik gerçekleşir ve 30 dan fazla hormon salgılanarak kana karışır. Eğer Stres kronik stres ise uzun sürelidir demiştik, bu durumda vücutta uyarana 3 adaptasyon aşamaları;
- Alarm tepkileri
- Direniş aşaması ve
- Tükenme aşaması gerçekleşiyor.
İlk aşamalardan başlayarak salgılanan hormonlar uzun süreli kronik stres durumu söz konusuysa devam ediyor ve ACTH(adenokortikotropik hormon) un varlığı özellikle tükenme aşamasında zararlı olmaktadır. ACTH'un uzun dönem etkin olması, kanser hücrelerini ve yaşamı tehdit eden diğer enfeksiyonların yok edilme yeteneğini azalttığı tespit edilmiştir. Vücudun uzun süreli stres altında kalması durumunda stres hormonlarının üretimi vücudun bağışıklık sistemini tehdit eder hale gelmektedir.
Peki buna maruz kalmanın nasıl önüne geçebiliriz?
Bireyler arasında stres uyaranının farklılığından farklı etkilenme durumu olması gibi, stresten etkilenme durumlarında da farklar olduğu bilinmektedir. Neden insanlar benzer olaylar karşısında farklı stres/kaygı tepkileri vermektedir?
Çünkü bir ortamın veya durumun stres verici olarak algılanma derecesi kişiden kişiye değişkenlik gösteriyor. Stres, içinde bulunulan duruma değil, o durum içindeki kişiye ait bir özelliktir. Başka bir deyişle stres bireyin ortamda bulunan bir unsurun kendisi için bir tehdit oluşturduğunu algılaması sonucunda oluşur.
Olayların stres yaratıcı olarak algılanmasında üç temel ortak özellik görülmektedir.
* Olayların denetlenebilirliği
* Tahmin edilebilirliği
* Yeteneklerimize/ sınırlarımıza meydan okuma ölçüsü.
İnsanlar aynı olayın denetlenebilirliğini, tahmin edilebilirliğini ve meydan okuyuculuğunu değerlendirme bakımından farklılaşırlar. Dolayısıyla stres başa çıkılması mümkün bir durumdur.
STRESLE BAŞA ÇIKMA
Stresle başa çıkmak için düşüncelerden, duygusal ve davranışsal tepkilerden yararlanabiliyoruz. Peki nasıl?
Stresle başa çıkmada ilk aşama durumun değerlendirilmesidir. Ve bu değerlendirme aslında iki düzeylidir.
1. değerlendirme düzeyinde kişi durumun kendisi için stres yaratacak nitelikte olup olmadığını, tehdit oluşturup oluşturmadığını değerlendirir. Bu aşamada uyarıcı bir olayın stres tepkileri gerektirip gerektirmediği belirlenmiş olur. ( yukarda bahsettiğimiz şekilde bu durum kişiden kişiye değişiklik gösteriyordu)
2. değerlendirmede ise ne tür bir başa çıkma yolunun kullanılacağı sürecidir.
İki tür başa çıkma yolu vardır.
* Problem odaklı başa çıkma: Problemin kendisi hakkında bir şeyler yapmak anlamına gelir. Bire problemi çözecek yeni bilgiler edinebilir, kendi tavrını değiştirebilir ve karşılaştığı zorluğu aşmak için ne gerekiyorsa yapıp karşılaştığı sorunu ortadan kaldırma yönünde çaba sarf eder. Bu yaklaşımda amaç, problemi çözerek stresi azaltmaktır.
* Duygu odaklı başa çıkma: Birey olumsuz duyguları üzerinde çalışır. Bu başa çıkma yolu destek ve anlayış aramak olabileceği gibi, kimi durumlarda da inkar etmek gibi duygusal sıkıntılarını giderecek yollara da başvurabilir kişi. Burada dikkat edilmesi gereken konulardan biri eğer kişi, ikinci yolu tercih ediyor ve inkar ile duygusal sıkıntıdan kurtulmaya çalışıyorsa bunun bastırmaya yol açabileceği ve bilinç dışında birikime neden olabileceği ve uzun vadede sorunlara yol açabileceğidir.
Ancak çoğunlukla başa çıkma yollarını her zaman sistematik olarak üzerinde düşünerek veya bilinçli bir şekilde seçme farkındalığında olmadan hareket ediyor oluşumuzu da hatırlamak gerekiyor.
Bazı araştırmalarda dünyanın anlaşılabilir/ açıklanabilir ve baş edilebilir bir yer olduğunu düşünen, hayata bir anlam bir amaç yükleyebilen bireylerin stresle daha kolay başa çıktıkları ve daha az olumsuz etkilendikleri gösterilmiştir. Yaşama bağlı olan, yaşadığı sorunları bir değişme/yenilenme veya gelişme aracı olarak gören ve hayatının kontrolünün kendi ellerinde olduğunu düşünenler ve meydan okumayı/mücadeleyi sevenlerin strese daha dayanıklı oldukları bulunmuştur.
Sizin için üstesinden gelmek durumunda kaldığınız stres faktörleri için kendi kendinize yapabileceğiniz bir teknik ile EFT yöntemi ile sizleri tanıştırmak istiyorum. Bu tekniğin videosunu izlediğinizde çok şaşıracaksınız. Bizler yaşam koçluğu seanslarımızda stresle başa çıkma yöntemlerinden ikisini de kullanıyoruz. Problem odaklı başa çıkma ve duygu odaklı başa çıkma. Siz de özellikle duygu odaklı başa çıkma yönteminde duygularınızı bastırmak istemiyorsanız şimdi EFT iyöntemi ile tanışmak içindoğru zaman ve yerdesiniz.
EFT nedir için ve videosunu izlemek için buraya tıklayınız.
Stres yaratan unsurların gelişiminize katkı sunduğu, bir süre sonra iyi ki yaşamışım diyeceğiniz keyifli dönüşümlere gebe olması dileğiyle.
Sevgiler