DÜŞÜNCE MADDEYE HAKİMDİR
Kendini-yönetmeyi bir yaşam tarzı olarak anlamanız çok önemlidir. Yeni kavramı gözümüzde canlandırıp kabullenir ve inanırsak hayatımız değişir ve uzun zamandır kurtulmak istediğimiz başarısızlıkları ardımızda bırakabileceğimizi görürüz. Bütün teori, görünen ve görünmeyenin tek ve aynı olduğunu varsaymaya dayanıyor. Einstein bilimsel bir dille, kütleyle enerjinin eşit ve birbirine dönüşebilir olduğunu söyledi.
Burada düşünce enerjidir ve düşüncenin etkisi hayatımızda kütle ya da dışsal şekillenmeyi yaratır. Düşünce ve maddenin farklı şeyler olmadığını söyleyen Spinoza da aynı şeyi söylüyordu.
Phineas Parkhurst Quimby de, "Düşünce çözülmüş madde, madde ise şekillenmiş düşüncedir" derken aynı teoriyi vurguluyordu.
Başka bir deyişle, yaşamın birliğinden söz ediyoruz. Düşünce ve madde birdir; her şey bir olduğu için aslında madde yoktur; görünen ve görünmeyen enerjiden oluşmaktadır her şey. îçsel ve dışsal görüntü bir ve aynıdır. Dışarıdaki içeridekini yansıtır. Buna, dışarıdaki içeridekinin görünen bölümüdür de diyebiliriz, "içerdeki neyse dışarıdaki de odur" diyor Hermes.
Bazıları da "Beden ruhun görünen bölümüdür"derler, içerideki resmi değiştirdik mi dışarıdaki de değişmek zorunda; çünkü devam etmesi için bir neden kalmaz. Gücünü elinden almış oluruz. Dışarıdaki direnemez, çünkü o sadece içeridekinin yansımasıdır. Projektördeki diyanın perdedeki resmi belirlemesi gibi, düşünce de yaşadığımız sonuçları üretir. Dışarıdaki, belirleyici sebebin gölgesidir; yani onu üreten düşüncenin. Bunun ne demek olduğunu anlıyor musunuz?
Düşünceyi ve böylece yaşadıklarımızı değiştirecek güce sahibiz. Düşüncelerimizi değiştirerek hayat için yeni bir kalıp hazırlamış oluruz. Ardından deneyimler yaşanır ve bu da yeniden düşünce üretir. ‘’Şans diye bir şey yoktur. Hiçbir şey şans eseri olmaz. İyi yada kötü, yaşadığınız her şey değişmeyen, kaçınılmaz yasanın bir sonucudur. Ve o yasayı yöneten de yalnızca sizsiniz. Hiç kimse size hiçbir zarar veremez, fakat çoğu zaman öyle görünür. Bilinçli ya da bilinçsiz olarak bugünkü arzu ettiğiniz ya da etmediğiniz koşulları siz hazırladınız ve sonuç fiziksel sağlığınıza ya da bugünkü durumunuza yansıdı. Siz, yalnızca siz bunları ısmarladınız ve teslim aldınız.
Kendiniz ve hayat hakkında yanlış düşünmeye devam ettiğiniz sürece aynı güçlüklerle karşılaşmaya devam edeceksiniz. Her tohumun kendi cinsinden meyve vermesi kaçınılmazdır ve düşünce de kaderin tohumudur.’’
Emet Fox
% 100 Düşünce gücü kitabından